Her şey hızlı değişmezse, moda endüstrisi, 2050 yılına kadar ısınmayı 2°C'nin altında tutmak için dünyanın kalan küresel karbon bütçesinin dörtte birini kullanabilir ve 2030 yılına kadar elyaf üretmek için %35 daha fazla arazi kullanabilir. Son 15 yılda, giyim üretimi iki katına çıkarken, bu giysileri fiilen giydiğimiz süre yaklaşık %40 azaldı. Bu tabiki sürdürülebilir değil.
Sürekli artan kullan-at hızlı moda tüketimi yerine insan ve çevre refahını tercih ettiğimiz, moda için yeni bir yol olan bir refah gardıropu fikrini öneriyoruz. Yani her birimizin satın aldığımız yeni giysi sayısını %75'e varan oranlarda azaltması, uzun süre dayanacak şekilde tasarlanmış giysiler satın alması ve ömürlerinin sonunda giysileri geri dönüştürmesi anlamına gelir. Sektör için, daha sürdürülebilir bir endüstriye geçiş sırasında işlerini kaybedebilecek işçiler için destek önlemlerinin yanı sıra, kıyafetleri üreten insanlar için düşük gelirlerle mücadele etmek anlamına gelir. Şu anki sektörün sürdürülebilirlik çabaları yeterli değil.
Moda endüstrisi bu sorunu çözmek için bir dizi plan tasarladı. Sorun şu ki, birçok sürdürülebilirlik girişimi hala ekonomik fırsatları ve büyümeyi çevresel kaygıların önüne koyuyor. Daha sürdürülebilir liflere ve tekstillere geçmek ve etik açıdan bilinçli seçenekler sunmak gibi çabalar takdire şayan. Ne yazık ki, sektörün hızla artan kaynak tüketimi ve atık oluşumuyla yüzleşmek için çok az şey yapıyorlar.
Moda hızlanıyor. Hızlı moda yerini ultra hızlı modaya bırakıyor ve piyasaya benzeri görülmemiş hacimlerde yeni giysiler çıkıyor. Yılın başından bu yana, hızlı moda devleri H&M ve Zara, birlikte yaklaşık 11.000 yeni stil piyasaya sürdü.
Son beş yılda, endüstrinin çocuk işçiliği, ayrımcılık ve zorla çalıştırma sorunları küresel olarak kötüleşti. Myanmar, Kamboçya, Bangladeş ve Vietnam dahil olmak üzere başlıca hazır giyim üreticisi ülkeler, modern kölelik için "aşırı risk" olarak görülüyor.
İşte durumla başa çıkmak için yapabileceklerimiz:
1-Kaynak kullanımını ve tüketimini sınırlayın
Moda endüstrisinde kaynak kullanımının sınırlandırılması konusunda endüstri, tüketiciler ve hükümetler arasında ciddi konuşmalar yapmamız gerekiyor. Toplum olarak iyi yaşamak için ne kadar giyinmenin yeterli olduğunu konuşmamız gerekiyor. Bireysel düzeyde, daha az yeni kıyafet satın almanın yanı sıra kıyafetlerimizi nereden aldığımızı yeniden düşünmek anlamına gelir. İkinci el kıyafet satın almak veya kiralama hizmetlerinden yararlanmak, gardırobunuzu daha az etkiyle değiştirmenin yollarıdır.
2- ‘Yavaş moda’(slow fashion) hareketini genişletin
Büyüyen yavaş moda hareketi, giysilerin niceliğinden çok kalitesine odaklanıyor ve gelip geçici trendler yerine klasik stilleri tercih ediyor. Ömrünü uzatmak için halihazırda sahip olduğumuz kıyafetlerin tamirine ve bakımına dikkat edebiliriz. Yolunu unuttuğumuz terzilere bu kıyafetlerimizi götürerek kullanım ömrünü artırabiliriz.
3. Yeni takas sistemleri
Arkadaşlarla kıyafet değiştirmek veya ödünç almak, tamirhanelerde ve dikiş merkezlerinde kıyafetleri değiştirmek veya yeniden tasarlamak gibi paraya dayanmayan yöntemler de vardır. Tek bir özel gece için kıyafetler tasarlatmak yerine, son zamanlarda moda olan kıyafet kiralayabileceğiniz yerlere yönelebilirsiniz.